rahatsız edici

rahatsız edici
adj. annoying, disturbing, worrying, uncomfortable, irritating, uneasy, unrestful, irritant, inconvenient, haunting, hot, besetting, fraught, noisy, pesky, plaguesome, rough, strident
* * *
1. inconvenient 2. molester 3. disturbing (n.)

Turkish-English dictionary. 2013.

Игры ⚽ Поможем написать реферат

Look at other dictionaries:

  • pışt demek — rahatsız edici bir söz söylemek ... kimsenin kızına pışt demeden …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • asılmak — nsz, e 1) Asma işi yapılmak veya asma işine konu olmak Yan yana asılmış aynı boyda tablolar gördük. B. R. Eyuboğlu 2) Bir yere tutunup sarkmak 3) Tutup çekmek Çocuk annesinin eteğine asıldı. 4) Hızla eline almak Hemen küreklere asıldı. 5) Boynuna …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • beyzi — sf., esk., Ar. beyżī Yumurta biçiminde, söbe, oval Beyzi gözlüklerinin ardında, çipil gözleri, rahatsız edici bir çabuklukla açılır kapanır. A. İlhan …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • fena — 1. sf., Ar. fenāˀ 1) İyi nitelikte olmayan, kötü Rüşvet aslında fena şeydir fakat daha fenası rüşvet ayıplığını kaybetmişliktir. B. Felek 2) Üzücü Bu savaş yılları o kadar fena ve ağır felaketler öğretmişti ki... H. E. Adıvar 3) İstenilen ve… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • oynamak — nsz 1) Vakit geçirme, eğlenme, oyalanma vb. amaçlarla bir şeyle uğraşmak Çimenler üzerinde çocuklar oynuyor, kuzular otluyor. H. R. Gürpınar 2) Herhangi bir tutku, ilgi vb. sebeple bir şeye kendini vermek Babalar çocuklarının yanında rakı içer,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • sinir — is., anat. 1) Duyu ve hareket uyarılarını beyinden organlara, organlardan beyne ileten beyazımsı teller ve bu tellerin oluşturduğu demet Koket ruhu artık yüzünün sinirlerini idare etmiyordu. R. N. Güntekin 2) Rahatsız edici, hastalık derecesine… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • şeytan tırnağı — is., anat. Tırnağın yanında oluşan, rahatsız edici, sertleşip kalkmış üst deri …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • leş gibi — 1) çok pis (yer) 2) rahatsız edici, ağır (koku) 3) tembel veya çok yorgun …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • pis pis bakmak — karşısındakini rahatsız edici ve sinirli bir biçimde bakmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • gürültü çıkarmak (veya etmek veya koparmak veya yapmak) — 1) düzensiz ve rahatsız edici sesler çıkarmak Karanlıkta bana çarpıp da gürültü yapmamaya dikkat ederek kapıyı açtım. H. C. Yalçın 2) kavga, karışıklık, tartışma çıkarmak …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • MUACCİZ — Sıkıcı. Bıktırıcı. Usandırıcı. Taciz edici. Rahatsız eden. Yapışkan. Sırnaşık …   Yeni Lügat Türkçe Sözlük

Share the article and excerpts

Direct link
Do a right-click on the link above
and select “Copy Link”